Otobüs denince ılk aklınıza gelen gunumuzde kara tasımacılıgında en cok kullanılan ulasım aracı dıyeceksınız ama oyle degıl.ne varkı sadece bı ulasım aracı olmayıp hasreti,sevgıyı,umutları tasır gıttıgı yere ve gelecege.her gıdısın bır donusu oldugu cogu zaman bılınmeyerek bınılınır,otobuslere...umutsuz hatta mutsuz bır gune rast gelmıstır bu gıdıs.gıden sevgılıler,kaybolan umıtler aranılır gıdılecek yerde ama coguda husranla sonuclanır.o gun gelır çatar kapıya onceden alınmıstır bılet veya en azından yer ayırtılmıstır.valızın ıcıne uc bes parca gıysı ve bıkac sey daha ılave edıp elıne aldıgın gıbı garın yolu tutulur.otobusun kalkıs saatı gelır,valızı bagaja yerlestırmesı ıcın muavıne verırsın o senın valızını yerlestırırken sende senı yolcu etmeye gelenlerle vedalasırsın.ne sacmadırkı sankı hıc donmeyecekmısın veya olume gıdıyormusun gıbı ugurlanırsın.vedaa faslı bıttıkten sonra kafanda bınbır dusunce ıle bınersın otobuse yolculugu surdurecegın koltugu arar bulursun ve yerını alırsın otobuste hıc anlam verememısımdır cam kenarı kavgasına adamın bıletınde korıdor yazdıgı halde haklı gıbı cam kenarına oturmak ıstemezmı bıde pıskın pıskın uste cıkmaya calısmazmı.ıkna edersın yerının korıdor olduguna ama bole sıkıcı bı sekılde baslangıcı olan bı yolculuk nasıl cekılırkı saatlerce.otobus calısır,dıger yolcularda yavaas yavas yerlerını alırlar.otobus hareket ederken sankı dısarıda bır el sallama yarısı var,kazananada odul olarak para verılıyor sanarsın fakat kımı zamanda huzunlu bakıslar,yaş dolu gözler uğurlar seni uğurlamadan çok geçmişe götürür seni o an pişman olursun gideceğine ama bir sebeb vardır gitmelisin,gitmek zorundasındır.bütün bu güzellikler vede yaşlı gözlerin ardından otobüs terk eder garı,bir beşik gibi süzülerek düşer gideceği istikamete doğru.artık bişeyler bitmiştir hayatında bir takım şeylerde başlamak üzeredir.cam kenarından akıp giden yollara,hızlı hızlı geçen ağaçlara,gökyüzünde koro halinde ucan kuslara baktıkça otobüs seni geleceğe götürken sende kendi içinde geçmişine doğru bir yolculuğa çıkarsın,pişmanlıkların,aşkların,mutlulugun,hüznün gelir aklına aynı zamanda sen anıları tazelemekle kalmayıp geçmişinide muhakeme edersin.yapmak isteyipte yapamadıkların gelır aklına ve gözlerinden ince ince yaşlar dökülür geride kalanları düşünürken..........Birden otobus söförünün verdıgı kısk muzik sesiyle irkilirsin.geçmişine dönüp herşey orada kaldı acısıyla tatlısıyla hersey deyip kocaa bir offfff çekersin.aslında buda bir nevi kaçıştır geçmişinden.bütün bu hüznün,yaşlı gözlerin,duygu yüklü fikirlerin arasından başından geçen komik bir olay sıyrılıp çıkar.onu düşünür sanki hayat yeniden gelmişin gibi yaşlı gözlerle tabessum edersin.fakat kafandan söküp atamassın o düşünceleri...otobüs bu esnada 20 dakikalık ihtiyaç molası verir.tüm yolcularla beraber sende inersin.bir sigara yakarsin her çekişinde dumanı içine sanki dünyanın derdini yavaş yavaaş içine çekiyormuşun gibi olur,bir nebzede olsa rahatlarsın.bu düşünceler kafanda oyle bir ağırlık yaparki sanarsın fil sürüsü gezınıyor beynının içinde.hoparlorden gelen "falan yerden filan yere gidecek olan sayın yolcularımız,mola süreiz dolmustur,lutfen otobustekı yerlerinizi alınız" anonsunu duyarsın.karnın açtır fakat canın bişey istemez,zaten hareket saatıde gelmıstır.herkesle beraber sende otobustekı yerını alırsın.otobus tekrar hareket eder ve içeride hafıf bır uğultu başlar.öyle aç insanlar varki daha dogrusu gözü aç molada yedıgıyle yetınmeyıp bırde otobus içinde tıkınmaya başlarlar.sen bunlarada aldırma naasıl olsa birgün doyarlar.kulaklıgını takıp bırde slov muzik acarsın kısık bir sesle onu dınlerken başini cama yaslayıp,dışarıda çalışan çiftçilere,sonunun nerede olduğu bilinmeyen ucsuz bucaksız topraklara bakınırken başını yavaşca koltuga yaslarsın,ardından hafif bir uyku bastırır ve dalıp gidersin.düşüncelerin o kadar yoğun,beyninde okadar yorgundur ki...başında avul çalsalar duymassın artık...kesik kesik rüyalar görürsün.belki rüyanda sevdiğinle kavusuyorsun onu öylesine özlemişinki rüyanda o,gözün<ü açtığında o...hasretle özlemle sımsıkı sarılıyorsun sevdığine oda seni cok özlemişoda sana sarılıyor doyumsuz bir sarılış,öpücükler havada uçuşuyor..........uzun bekleyiş sonundaki birleşme dünyanın en değerli hediyesi ikiniz içinde,sonra elinden tutup yürüyorsun bilinmeyen bir meçhule doğru.o anda bir ses işitiyorsun ama öyle derin uyuyorsun kine ooldugunu nerden geldiğini bilmiyorsun.taki görevlinin seni dürtükleyip"beyfendi geldik buyrun"diyene kadar.sanki gerçekti deminki rüyada gördüklerin kocaaa bir daha çekersin.otobüsten valizini alır,garın dışına çıkar,etrafına bakarsın.burasınında geldıgın yerden bir farkı olmagını görürsün.sahte gülüşler.çıkarları için birbirini ezenleeeerrr.....ASLINDA NEREYE GİDERSEN GİT HERYER SENİN İÇİN AYNI,TAKİ ARADIĞIN SEVGİYİ BULANA KADARRRR.......2007.......Bektaş Efe DOĞRU....